Gül Kara

Ordu doğumlu yazar, “Sorgu Seansı - Gör Beni” adlı kitabında insanların doğduğu yer ve zamanla ilgili şunları söylemişti:

Adım, doğduğum yer ve seçtiğim aile ile yazgımın bilinmeyen boş sayfalarına ilk yazılar yazılmaya başlanmıştı. Milyarlarca insan arasında, evrenin uçsuz bucaksızlığında küçük bir varlıktım ne de olsa. Uzaydan dünyaya bakıldığında bir noktadan başka bir şey değildim. Evrenin dünyadan farklı yerlerindeki zamansal düzene bakıldığında ise ortalama ömrüm sadece saniyelere eşdeğerdi.

Marmara Üniversitesi - Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulunda Moda Tasarımı, Anadolu Üniversitesi - Açıköğretim Fakültesinde Web Tasarımı ve Kodlama eğitimi alan yazar, özel bir finans şirketinin insan kaynakları departmanında ve tarihi araştırma merkezinde çeşitli görevlerde çalıştı. Aynı şirketin farklı bölümlerinde uzun yıllar operasyon yönetmenliği yaptı. Sonrasında haber sitelerinde köşe yazarlığı, sanat ve edebiyat içerikli bir dergide çizerlik yaptı.

Yazar, “Sorgu Seansı - Bul Beni” adlı kitabında mesleklerle alakalı şu ifadelere yer vermişti:

Yaptığım mesleklerin hiçbirine ait değilim. Tüm bu işlerin birbiri ile bağlantı kurarak oluşturabilecekleri her şeyim. Ben, aslında anın içinde sadece bir ihtimalim. Ve merakını takip eden gözlemci biriyim.

Kişinin meslekteki başarısı, edindiği statüler hayatın diğer alanlarında da başarılıymış gibi bir görüntü yaratabilir. Ama yaşamı yönetmek ile iş başarısı ayrı şeylerdir. Meslekteki başarının kişinin içsel yapısının zenginliğine dolaylı bir katkısı vardır. Başarıyı statü, para, güç gibi verilerle ölçmek, bize dikte edilmiş tekrarlanan bir öğretidir. Bu öğretiye göre, kişinin değeri karakterine değil, elde ettiklerine bağlanmıştır. Elde edilenlerin kaybedilmesi ise an meselesidir ki bu, kişi ve çevresinde onun değerini bu şekilde algılayanlar için -dolayısıyla kendi de öyle algıladığı için- kayıp ve çöküş demektir. Mesleklerimiz, toplumdaki konumumuz, bunlar dış dünyada oynadığımız rollerdir. Beni tanımlayan şey ise içsel değerlerim ve hizmet ettiğim amaç uğruna gerçekleştirdiğim eylemlerimdir. Ruhtan gelen arzuyu yoklayıp hareketlendirmek gerek. Çünkü zevki, içsel güdüyü, mücadeleyi, başarıyı asıl yaşadığım yer bilinçtir.